Beni yakından tanıyanlar bilir, aslında ben diplomalı bir öğretmenim…
Üniversitede özel ders vermekle (ki bu mecrada bazıları ile yıllar sonra birbirimizi bulduk, iyi ki de bulduk) başlayan maceram önce dershane etüd öğretmenliğine sonra da çok fazla öğretmen olan ailemin baskısıyla ve o zaman lisans eğitim dili İngilizce olan branşlara verilen hakla (eğitim fakültesinden fark derslerini tamamlayarak) diplomalı bir öğretmene evrildi. Sonrası stajyer öğretmen olarak görev aldığım Batıkent Ortaokulu (2002-2003)
Stajyerlik dosyamın imzalandığı gün demiştim ki “bu iş çok zor, mühendislik daha kolay!”
Her ne kadar kolayı seçmiş olsam da, öğrenmeyi ve anlatmayı hep sevdim. Şimdi bakıyorum da hep öğrenip anlatarak hayatımı kazanmışım. Önce büyük laboratuvar cihazlarının nasıl çalıştığını, nasıl ölçümleyip sonuç verdiğini sonra görüntüleme cihazlarının, sonra bu cihazları üreticiden öğrenip, sahada anlatacaklara anlattım. Hiç susmadım anlayacağınız yani...
Son 3 yıldır başka şeyler öğrenip paylaşarak, eğiticiliğime-
anlatıcılığıma yeni bir pencere ekledim. Ama özünde yine büyük bir merakla öğreniyorum ve anlatıyorum. Ve yine diyorum ki “bu iş çok zor” ama çok “anlamlı ve keyifli”
Bu çok zor işi, hayatlarının vazgeçilmez değeri “anlam duygusu” ile yapan tüm anlatan /eğiten /öğreten dostlarım, öğretmenlerim; öğretmenler gününüz kutlu olsun, iyi ki varsınız!
Bu çiçekler sizin için,
“Safran çiğdem çiçeği”
Mor çiçekleri ile oldukça ün kazanan safran çiğdem çiçeği, nadir bulunan bir tür olduğu için en değerli çiçekler listesinde ilk sıralarda yer alır. Her ne kadar popüler meslekleri değerliymiş gibi düşünsek de, dünyada en değerli meslekler sıralamasında ilk sıralarda “öğretmenlik” olması gerektiği gibi…
Emeğinizin gerçek değerini bulduğu, keyfinizin bol olduğu nice meslek yılları diliyorum.
Comments