top of page
Ara
Yazarın fotoğrafıEsra Türkan Öcal

Liderliğin Kimyası I - Karbon



Kimyanın en geniş dallarından biri olan organik kimyanın diğer adlarının Karbon Kimyası / Yaşam Kimyası olduğunu biliyor musunuz?


Neden mi? Çünkü karbon olmasaydı yaşam da olmazdı…


Karbonun yerine yaşam için geçebilecek bir element en azından DNA ve RNA taşıyan canlılarda yok. Ve başka bir gerçek, dünyadaki tüm canlarda DNA ve RNA var. Karbon olmasaydı DNA gelişip evrimleşemezdi, canlılar enerji kullanamazdı, genetik aktarım olmazdı kısaca yaşam olmazdı…


Buradan yola çıkarak eğer liderlik için de olmazsa olmaz bir element olsaydı, ve süreç içerisinde liderliğin sürekliliği ve gelişimi için olmazsa olmazı olsaydı, muhtemelen bu element öz farkındalık olurdu.


Liderlikle ilgili herşey önce kendini bilmek ile başlıyor…


En eski çağlardan, Apollon tapınağının girişindeki Nosce Te Ipsum yazısından, günümüze gelen her kadim inanışta önemli bir yeri olan “kendini bilmek


Ne demiş Yunus Emre…

İlim ilim bilmektir

İlim kendin bilmektir

Sen kendini bilmezsin

Ya nice okumaktır


Peki nedir, kendini bilmek, popüler adıyla “ öz farkındalık”?


Dünyaca ünlü Kurumsal Psikolog Tasha Eurich ve ekibi tarafından 5.000 katılımcıyla gerçekleştirilen 10 ayrı araştırmada, öz farkındalığın gerçekte ne olduğu, neden ihtiyaç duyduğumuz ve bunu nasıl artırabileceğimiz incelenmiş.


Kendinizi tanıyor musunuz diye sorsam muhtemelen “Evet” dersiniz.

Katılımcıların %95’i de öyle söylemiş.


Oysa araştırma grubundaki 5.000 insandan sadece %10-15'inin öz farkındalık kriterlerine sahip olduğu görülmüş.


İşte yeni bir soru, öz farkındalık kriterleri nelerdir? Araştırma iki tür öz farkındalığımız olduğunu söylüyor.


Birincisi iç öz farkındalığımız, yani değerlerimizi, tutkularımızı, isteklerimizi, çevremizle uyumumuzu, tepkilerimizi (düşünceler, duygular, davranışlar, güçlü ve zayıf yönler dahil) ve başkaları üzerindeki etkimizi ne kadar doğru tanımlayabildiğimiz, görebildiğimiz. Araştırmalar iç öz farkındalığın; mutlulukla ve ilişki memnuniyeti ile pozitif ilişkili olduğunu; kaygı, stres ve depresyonla ise negatif ilişkili olduğunu gösteriyor. Yani iç öz farkındalığımız yüksek olduğunda, kendimize olan güvenimiz artıyor, daha doğru kararlar alıyor, çevremizle daha kuvvetli bağlar ve etkili iletişim kurabiliyoruz. Kaygı ve stresimizi daha kolay yönetebiliyoruz.


İkinci kriter, dış öz farkındalık ise, iç öz farkındalık için saydığımız tüm özellikler açısından çevremizdeki insanların bizi nasıl gördüğünü anlayabilmek. Araştırmalar, başkalarının kendilerini nasıl gördüğünü bilen insanların empati gösterme ve başkalarının bakış açılarını alma konusunda daha yetenekli olduklarını gösteriyor.


İç ve dış öz farkındalığı azlık ve çokluğunu göre bir grafiğe yerleştirdiğimizde , 4 farklı öz farkındalığa sahip bir modele işaret ediyor.


Hem iç, hem de dış öz farkındalığı yüksek olan “Duyarlılar

Kim olduklarını, neyi başarmak istediklerini bilirler ve geribildirim almaya ve vermeye isteklidirler. Başkalarının fikirlerini araştırır ve onlara değer verirler. İşte bu noktada liderler öz farkındalığın gerçek faydalarını tam olarak yaşarlar.


İç öz farkındalığı yüksek ama , dış öz farkındalığı için gelişim ihtiyacı duyan “İç Gözlemciler”

Kim oldukları konusunda nettirler. Ancak başkalarından geri bildirim almak istemezler, başkaları ne düşünür diye araştırmazlar. Elbetteki bu durum çevrelerindeki insanlarla ilişkilerine zarar verebilir ve başarılarını sınırlayabilir.


Hem iç, hem de dış öz farkındalığında gelişim ihtiyacı duyan “Arayıcılar


Henüz kim olduklarını, neyi temsil ettiklerini veya ekiplerinin onları nasıl gördüğünü tam olarak bilmezler. Sonuç olarak, performansları ve ilişkileri konusunda kendilerini eksik veya hayal kırıklığına uğramış hissedebilirler.


Dış öz farkındalığı yüksek ama , iç öz farkındalığı için gelişim ihtiyacı duyan “Memnun Ediciler”


Başkalarına belli bir şekilde görünmeye fazla odaklılardır. Bu durum kendileri için önemli olan şeyleri gözden kaçırmalarına sebep olabilir. Zamanla, kendi başarılarına ve isteklerine hizmet etmeyen seçimler yapma eğiliminde olabilirler.


Sonuç olarak, öz farkındalık tek bir bileşeni veya tek bir tanımı olmadığını söyleyebiliriz. Hem iç hem de dış öz farkındalık, her ne kadar birbirini destekler görünse de zaman zaman birbiriyle rekabet eden, bazen de birinin diğerinden daha önemli olduğunu düşündüğümüz, bakış açımıza göre şekillenen hassas bir dengedir.


Bir diğer gerçek te öz farkındalığı geliştirmek isteyen her liderin,” kişi önce kendisinin lideridir” diyerek, hem kendisini en doğru şekilde görmek hem de başkalarının onu nasıl gördüğünü daha doğru anlayabilmek için geri bildirim almak konusunda aktif olarak çalışmalıdır.


Siz bu grafiğin neresindensiniz? Duyarlı mı yoksa arayıcı mı? Ya da memnun edici mi, iç gözlemci mi?

En önemli soru, neresinde olmak istersiniz? Oraya ilerleyebilmek için neye ihtiyacınız var?


Bu konuyla ilgili söylenmiş en güzel sözlerden biri ile, belki de en öğretici olan ile” bitirelim


“Dün zekiydim, dünyayı değiştirmek istedim. Bugün ise akıllıyım, kendimi değiştiriyorumMevlana Celaleddin-i Rumi


Kaynak : https://tashaeurich.com/

42 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page